belki

senin aynadan gördüğünü ben "dıvardan" görürüm. Oğuz Atay- Babama Mektup

29 Ağustos 2013 Perşembe

GECEDE YAŞAYANLAR-3. BÖLÜM

Yanından geçtiğim çocuklar birbirlerine, eyleminin manasını bilmeden “anasını sikeyim” diye küfrediyorlar. Az ötelerinde duran büyük erkek çocuklar da gülüşüyorlar kendi aralarında. İçerinden biri(büyüklerin)- büyük mü sahi onlar?- “gel lan çikolata alacağım sana.” Diyerek bir kere daha kandırıyor çocuğu. Çocuk da örnek olarak onu alıyor ne yapsın.
Mantıklı düşünen bir kesim için çocukluktan iyi eğitim verilmesi gerektiğini düşünerek sürekli küçüklere yönelik işler yapılıyor. Halbuki bilmiyorlar ki sorun büyüklerde; büyükleri değiştirmek lazım. Hepsini, komple silmek lazım. Öldürmek lazım hepsini. Ahh komutayı bana verecekler ki.!!- hay Allah kahretsin!.
Önce beni değiştirmek lazım, diye düşündüm. Önce beni öldürmek lazım…
Ama nereden, nasıl… Sorusu bulunamayan cevaplar canımı sıktı veya tam tersi. Lanet olsun cevabı olmayan sorulara!
Çocukluğumu düşündüm. Acaba ben de o çocuklar gibi küfür mü ediyordum. Yoo, şimdi pek küfretmem aslında, terbiyeli bir insanımdır(neye göre, kime göre… Lanet olsun cevabı olmayan sorulara!)
Ama çok küfretmezdim. Küfretmedim de ne oldu sanki? İyi birisi mi yetişti? Az önce konuşmuştun önce kendimi öldürmek lazım diye. (Evet haklıydım) kendime hak verdim.
Peki ne öğretmeli çocuklara?
Utangaç olmamayı. (sen utangaç mıydın?) evet utangaçtım.. Aşktan utanırdım mesela. (Buldum!) vallahi buldum. Çocuklara aşık olmaktan utanmamayı öğretmek lazım. Hatta bunun küfretmekten daha güzel bir şek olduğunu söylemek lazım. Hatta ben de çocuklara, aşık olduklarını kızlara aşık olduklarını itiraf ettikleri taktirde çikolata ısmarlayayım. (Hem kafalarına dank ederse, belki küçük yaşta istemedikleri birileriyle evlendirilmelerini engelleyebilirim. “Sahiden yapabilir misin?” Bilmem, neden olmasın?) evet, evet aynen böyle yapayım.
Peki diğerlerinden ne farkın kalacak? (kimlerden?)
O, çikolata ısmarlayıp küfrettiren büyük çocuklardan.
Ama şimdi, aynı yönteme başvuruyor olabiliriz. (Sonuçta onların bunu kendi istekleriyle, yani parayla kandırılmadan yapmaları gerekir.) tamam, bunu da kabul ediyorum; ama şimdi mesela sütü sevmeyen adam sütlacı pekala sevebilir. Çünkü süt içilir, sütlaç yenir. (ona bakarsan patlıcanı sevmeyen biri de karnıyarık yiyebilir.)
Oğluna bir dua ezberlediği için dondurma ısmarlayan bir baba gördüm. Söylemlerinden anladım bunu, yani kafamdan uydurmadım. mesela bu da bir rüşvet.  Rüşvet para verilince olur ama. Ben de rüşvet vermiyorum ki, sadece çikolata alacaktım. Hadi be, ben seni bilmez miyim? Çikolata almaya üşenirdin kesin. Çocuğa al bununla kendine çikolata al deyip para verirdin. Haklısın.
“yürüüü tipini siktiğim!” bana mı dedi? (bilmem)

En iyisi çocukluğuma döneyim ben.(ama nasıl?) çocukken ne yapardım? (Camiye filan giderdim) Gittim. Şansıma tam namaz vaktinde yetiştim. Durduğumuz safta (saf derken ne arı ne de manyak manasında değil) bir de çocuk vardı. Çocuk kendince bir yarış halindeydi. Önce o yatıyor, ilk önce o ayağa dikiliyordu. Vay canına, ben de böyle yapardım. Şaşırmıştım.(çocukluğuna döndün mü?) Hayır. Ben de çocukla yarışacağım. Her seferinde geçti beni. Yenilgiye fazla dayanamadım. Saftan çıktım. Ayakkabılıkta ayakkabılarımı bulamadım. Çalınmış! Hay Allah kahretsin. Sinirle kafamı kaldırınca, hastanelerde hemşirelerin “sessiz olun” isimli tablolarına benzer bir uyarıyla karşılaştım. “Camide bela okunmaz” az daha üstünde “çocuklar” yazıyordu. Demek ki çocukluğuma dönmüşüm. 

Hiç yorum yok: