Yanından geçtiğim çocuklar birbirlerine, eyleminin manasını
bilmeden “anasını sikeyim” diye küfrediyorlar. Az ötelerinde duran büyük erkek
çocuklar da gülüşüyorlar kendi aralarında. İçerinden biri(büyüklerin)- büyük mü
sahi onlar?- “gel lan çikolata alacağım sana.” Diyerek bir kere daha kandırıyor
çocuğu. Çocuk da örnek olarak onu alıyor ne yapsın.
Mantıklı düşünen bir kesim için çocukluktan iyi eğitim
verilmesi gerektiğini düşünerek sürekli küçüklere yönelik işler yapılıyor.
Halbuki bilmiyorlar ki sorun büyüklerde; büyükleri değiştirmek lazım. Hepsini,
komple silmek lazım. Öldürmek lazım hepsini. Ahh komutayı bana verecekler
ki.!!- hay Allah kahretsin!.
Önce beni değiştirmek lazım, diye düşündüm. Önce beni öldürmek
lazım…
Ama nereden, nasıl… Sorusu bulunamayan cevaplar canımı sıktı
veya tam tersi. Lanet olsun cevabı olmayan sorulara!
Çocukluğumu düşündüm. Acaba ben de o çocuklar gibi küfür mü
ediyordum. Yoo, şimdi pek küfretmem aslında, terbiyeli bir insanımdır(neye
göre, kime göre… Lanet olsun cevabı olmayan sorulara!)
Ama çok küfretmezdim. Küfretmedim de ne oldu sanki? İyi
birisi mi yetişti? Az önce konuşmuştun önce kendimi öldürmek lazım diye. (Evet
haklıydım) kendime hak verdim.
Peki ne öğretmeli çocuklara?
Utangaç olmamayı. (sen utangaç mıydın?) evet utangaçtım..
Aşktan utanırdım mesela. (Buldum!) vallahi buldum. Çocuklara aşık olmaktan
utanmamayı öğretmek lazım. Hatta bunun küfretmekten daha güzel bir şek olduğunu
söylemek lazım. Hatta ben de çocuklara, aşık olduklarını kızlara aşık
olduklarını itiraf ettikleri taktirde çikolata ısmarlayayım. (Hem kafalarına
dank ederse, belki küçük yaşta istemedikleri birileriyle evlendirilmelerini
engelleyebilirim. “Sahiden yapabilir misin?” Bilmem, neden olmasın?) evet, evet
aynen böyle yapayım.
Peki diğerlerinden ne farkın kalacak? (kimlerden?)
O, çikolata ısmarlayıp küfrettiren büyük çocuklardan.
Ama şimdi, aynı yönteme başvuruyor olabiliriz. (Sonuçta
onların bunu kendi istekleriyle, yani parayla kandırılmadan yapmaları gerekir.)
tamam, bunu da kabul ediyorum; ama şimdi mesela sütü sevmeyen adam sütlacı
pekala sevebilir. Çünkü süt içilir, sütlaç yenir. (ona bakarsan patlıcanı sevmeyen
biri de karnıyarık yiyebilir.)
Oğluna bir dua ezberlediği için dondurma ısmarlayan bir baba
gördüm. Söylemlerinden anladım bunu, yani kafamdan uydurmadım. mesela bu da bir
rüşvet. Rüşvet para verilince olur ama.
Ben de rüşvet vermiyorum ki, sadece çikolata alacaktım. Hadi be, ben seni
bilmez miyim? Çikolata almaya üşenirdin kesin. Çocuğa al bununla kendine
çikolata al deyip para verirdin. Haklısın.
“yürüüü tipini siktiğim!” bana mı dedi? (bilmem)
En iyisi çocukluğuma döneyim ben.(ama nasıl?) çocukken ne
yapardım? (Camiye filan giderdim) Gittim. Şansıma tam namaz vaktinde yetiştim.
Durduğumuz safta (saf derken ne arı ne de manyak manasında değil) bir de çocuk
vardı. Çocuk kendince bir yarış halindeydi. Önce o yatıyor, ilk önce o ayağa
dikiliyordu. Vay canına, ben de böyle yapardım. Şaşırmıştım.(çocukluğuna döndün
mü?) Hayır. Ben de çocukla yarışacağım. Her seferinde geçti beni. Yenilgiye
fazla dayanamadım. Saftan çıktım. Ayakkabılıkta ayakkabılarımı bulamadım.
Çalınmış! Hay Allah kahretsin. Sinirle kafamı kaldırınca, hastanelerde
hemşirelerin “sessiz olun” isimli tablolarına benzer bir uyarıyla karşılaştım.
“Camide bela okunmaz” az daha üstünde “çocuklar” yazıyordu. Demek ki
çocukluğuma dönmüşüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder